1 Şubat 2011 Salı

CNBC-E 10 Yaşında

‘’CNBC-E ‘’ TÜRKİYE’DEKİ 10. YILINI KUTLADI


ABD asıllı televizyon kanalı CNBC-E Türkiye’de yayın hayatına 16 Ekim 2000’de Doğuş Grubu’nun bünyesinde başladı. Ve yayına başlamasından bu zamana kadar 30.000 saat canlı yayın, 12.000 konuk, 2.600 film ve 120 farklı dizi ekrana geldi.
‘’ Ekonomi hayatın ta kendisidir ‘’ misyonuyla Türkiye’de ekonominin öncüsü oldu. Ayrıca CNBC-E İngilizce dışında ilk defa başka bir dilde yayın Türkiye’de Türkçe yaptı. Yayına başladığından bu yana kaliteli yayın politikasını hep sürdürdü.

2001’de Türkiye’de devalüasyon, anayasa fırlatma krizi, ABD’de ikiz kuleler saldırısı.
2002’de AK Parti iktidarı. 2003’de Irak’ta tezkere sorunu. 2004’te Avrupa Birliği piyasa gündemi. Ve 2008’de 3 yıl istikrarlı Türkiye, petrol stoku, nükleer İran, Lehman Brothers’ın sermaye bulamayıp iflas etmesi, küresel kriz ülkeleri iflasa sürüklenirken, ABD’de ilk siyah başkanın Obama’ nın seçilmesi. 2.kriz tartışmaları sürerken Türkiye’nin istikrarını sürdürmesi gibi ana önemli başlıkları canlı yayın ve konuklarla analiz yapıp sıcağı sıcağına izleyicilerine aktardı.

İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayında gerçekleşen 10.yıl özel konferansının konusu: ‘’Geleceği görmek: Ekonomide 1000 günde neler olacak? ’’
Konferansın açılış konuşmasını ve ev sahipliğini CNBC-E Türkiye genel müdürü Servet Yıldırım yaptı. Konferansa Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk ve iş dünyasının önemli isimleri katıldı.
Konferansta üniversite öğrencileri de unutulmadı ve her üniversiteden belli sayıda öğrenci bu özel günü takip etti.

Açılış konuşmasında CNBC-E Türkiye Genel Müdürü Servet Yıldırım ‘’Geleceği görmek: Ekonomide 1000 günde neler olacak? ’’ başlığına sadık kalarak konuştu.

Yıldırım, Türkiye’de eskiden 1000 günü bırakın 1 gün sonrasını bile tahmin etmek zordu, şimdi ise gelişen gelecekten emin bir Türkiye olduğunu vurguladı. Ayrıca 10 yıl önce kişilerin kendisine finans kanalı iş yapmaz, bu Türkiye’de tutmaz denildiğini söyledi ama günümüzde CNBC-E ekonomi ve iş çevreleri tarafından otorite kabul edilen bir yere geldi. Ayrıca Doğuş yayın grubunun istikrarını belirten Yıldırım, Doğuş Grubu’nun 7 Televizyon kanalı, 7 Radyo, 9 Dergi ve 1.000 çalışanı olduğunu sözlerine ekledi ve günü başlattı.


Günün önemli isimlerinden Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk’te konuşmacıydı.

CNBC-E’ yi bilgi paylaşımı için kurduğunu ve kendisinin ABD yıllarından bu kanalı Türkiye’ye getirmek istediğini bu amacın da gerçekleşmesinden mutlu olduğunu ifade etti. 

Şahenk, Bugünde küresel bazda ekonomik ve siyasal konjonktürün değişiklik gösterdiğini ve küresel anlamda 3 şeyin önemli olduğunu vurguladı:
1-     Doğru bilinenin yanlış olduğu
2-     Hiç bilinmeyenin yeni öğrenildiği
3-     Size bazı prensip öğretenlerin kendilerinin bunu uygulamadığını
Doğuş Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Türkiye’nin son 10 yılda yapılamayacakları yaptığını ve ekonomisinin hızla yükseldiğini sözlerine ekledi. Yurt dışından da Türkiye’ye inanç olduğunu, Avrupa Birliği yolunda destek verilen; gelişmekte olan ülke konumumuz olduğunu söyledi. Ve en önemlisi yurt dışından Türkiye izlendiği için dikkatli olmamız gerektiğini, dinamik ve hızlı gelişen yapımızın durmadan artması gerektiğini
belirtti.

Devlet kademesinden ise konuşmacı Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’dı.

Aynı bilgiye herkesin aynı anda sahip olmasıyla ilgili CNBC-E’ nin geniş kitlelere tarafsız yayın yaptığı için başarılarının devamını diledi ve CNBC-E’ yi kutladı.

Babacan, Türkiye ile ilgili ise 2000–2001 krizi olmasına rağmen AK Parti’nin gelmesiyle Türkiye’nin toparlanma ve istikrarlı yükselişi olduğunu kaydetti.

Son finansal kriz ile ilgili ise Türkiye bizim yönetimimizle sağlam bir şekilde ayakta durdu ve krizden çok az etkilendi. AB ülkelerinin krizden etkilenmesini yönetim boşluğu olarak gördüğünü vurguladı. Dünya’da şirket ve bankaların yanı sıra ülkelerin bile batma eşiğine, borç batağına geldiğini söyledi. Ayrıca ülkelerin tahvil kâğıtlarına bile güvenin azaldığını küresel krizin en çok devletleri vurduğunu belirtti.

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan Türkiye’nin güven ortamında olmasıyla diğer ülkelerden ayrı ve sağlam yeri olduğunu ve Türkiye’de Bankacılık, Sağlık, Sosyal Güvenlik ve Yatırım Tedbir reformlarıyla krizden etkilenmediğini refah ve sağduyu ile birlikte emin adımlarla gelişmiş ülkelerden bile daha iyi bir yere sahip olduğunu vurguladı.

Son olarak Babacan, Türkiye’ye giren sermayeden bahsetti. Gelen sermayenin çıkan sermayeden daha fazla olduğunu ve Türkiye’ye giren sermayenin kalıcı olmasını sağlamak için çalışacaklarını sözlerine ekledi. Türkiye’de sermayenin kalması için açık ekonomi olmamız gerektiğini ve bunlara karşın; Mali Disiplin, Yapısal Reformların, Serbest Kur Rejiminin ve Makro İttihati tedbirlerin alınması gerektiğini ve bunu için sıkı bir çalışma olması gerektiğini söyledi.


Günün önemli 2 yabancı konuğu vardı. İlki ‘’Tatlı Cadı ‘’ olarak bilinen Meredith Whitney; bankacılık analisti. Diğeri ise konferansa ABD’den bağlanan ‘’Dr. Kıyamet’’ olarak tanınan March Faber’di.

Meredith Whitney krizin yapısal problemleri olduğunu belirtti ve devletlerin bütçe açığı olduğunu sözlerin ekledi. Ve geçmişten çok geleceğe dair öngörürlerini söyledi.
Öncelikle ev fiyatlarının önümüzdeki 18 ay içerisinde yüzde 7–8 oranında düşeceğini,
Ev sahiplerinin önümüzdeki dönemde sayılarının azalacağına,
Mortage’ın yapısal değişim ve endüstriyel yeniden fiyatlanması gerektiğini, belirtti.

Türkiye hakkındaki görüşleri ise ekonominin büyüme trendi içinde olduğu ve Türkiye’nin milli gelirinin yükseleceğini, Avrupa ülkelerinde daha kaliteli ve yüksek seviyelere geleceğini kaydetti.

Meredith Whitney’den sonra yoğun işlerinden dolayı Türkiye’ye gelemeyen ve sunumunu video konferans şeklinde yapan Dr. Kıyamet lakaplı March Faber’di.


Öncelikle ‘’Dr. Kıyamet’’  ilk olarak Kasım 1987’de borsadaki meşhur çöküşü, kara pazartesini önceden bildi, sonra 1990’da Japonya balonu patlayacak dedi ve 2’de 2 yaptı.
3.tahmini ise 8 yıl sonra yani 1998’de Asya – Pasifik krizini tahmin etti ve son olarak ise 2008’de işler daha kötüye gidecek dedi ve küresel krizi öngördüğü için March Faber’e Dr. Kıyamet lakabı uygun görüldü.

Krizin ilk varlık krizi olarak başladığını sonra ise ev halkı ve hükümetlerin krize karıştığını en sonunda da ekonominin bütün oyuncularının zorunlu olarak krize dahil olduğunu ve hükümetlerin kötü yönetimi yüzünden küresel boyutta bir kriz olduğunu belirtti.

Faber, Türkiye’nin Orta Doğu’da ticaretin merkezi olması gerektiğini eğer bu rolü kaparsa ekonomisinin çok daha iyi olacağını kaydetti.

Son sözlerinde ise nakit paraya güveni olmadığını şu anda yatırım yapılabilecek en güvenilir yatırımın emlak piyasası ya da hisse senetleri çeşitleri olduğunu sözlerine ekledi.



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder