1 Şubat 2011 Salı

İsyankâr Mısır

Dünya son zamanlarda bu kadar ses getirecek bir olaya şahit olmamıştı. Eskiden de isyanlar oluyordu ama iletişim kısıtlı olduğundan biraz bilgi öğreniliyordu daha ötesine geçilemiyordu.
21.yüzyıl artık akıllı çağ. Yani artık teknoloji çağında yaşadığımız için isterse aranızda yüz binlerce kilometreler olsun sorun değil aynı saniye içerisinde anında her şeyi öğrenebiliyorsunuz. Mısır 84 milyonu aşkın nüfusuyla en kalabalık Arap ülkesi. Afrika halkı genelde mütevazidir, çok sesini çıkarmaz hele Müslüman olunca daha mazlum olur. Ama bıçak kemiğe dayanınca, Tunus ayaklandı bak bizde haksızlığa uğruyoruz diyince Mısır’da birileri; halk hakkımızı savunalım, protesto yapalım dedi.

İnsan, devletten bile önemlidir çünkü insanlar devletleri oluşturur. Halk ne derse yapmalı.
Çoğunluğun dediği uygulanır;  azınlıkların ise her daim hakkı korunur. Demokrasinin birinci unsuru ise hür ve adil şekilde yapılan düzenli seçimdir.  ABD’de seçimlere herkes katılmaz genelde zenginler sandık başına gider ama Mısır’da halkın tamamı seçim istedi. En doğal hakları demokrasi seçimsiz olmaz. Bir insan sürekli kalırsa o artık diktatör olur.

Mısır halkının derdi bir değildi ki zincirler şeklinde haksızlığa uğradılar ve sorunlar boylarını geçmek üzereydi. Otoriter yönetimin değişmesi talebi ve anti demokratik uygulamaların yanı sıra, işsizlik, yüksek enflasyon ve yolsuzluk… Nüfusun yüzde 18’i yoksulluk altındaydı Mısır’da…
Sonrası ise hakkını savunmak için Mısır’da devlet başkanı Hüsnü Mübarek’e karşı eylemler başladı. Halkın isyanı sürerken orduya sevgi, polise protesto vardı. Türkiye’de de çoğu ülkede de bu böyle; polis sevilmez. Polis, hükümet kimse ondan yanadır. Hükümete bağlı olduğu için onları korumakta halkla ise çatışmaktadır. Polisin kullandığı şiddet hükümetin gücünü temsil eder ve polisin gücü her yerde meşrudur.

Ekonomi zaten kötüydü şimdi ise ekonomi bitme safhasına geldi. Bütün sektörleri geçinde Mısır ekonomisinin lokomotif sektörü olan turizm ne olacak? Şimdi turisti bırakın da Mısır’a yatırım yapan iş adamları ve Mısır’ın kendi halkı ülkesindeki kargaşa ortamından kaçmaya çalışırken turist olarak kimse gitmeyecek zaten rezervasyon yapanlar bile iptal ettirecektir.
Ülke zaten zararda bide para kazanan sektör de işlemez hale gelirse Mısır ekonomisinin düzelmesinin uzun yıllar süreceğinin sinyallerini alıyoruz. 
Ayrıca bölgedeki olaylar petrol fiyatlarında artış olacağına haberci. Yani sadece Mısır kendisini değil dünyayı etkiledi. Türkiye’de zaten yüksek olan petrol fiyatları oradaki kaosla daha da yükselecek ve dünya petrol fiyatlarını etkileyecek.

Bu arada Dünya’nın önemli ülkelerinden üretim, ucuzluk ve iş gücü deyince akla gelen ülke;  Çin’i, Mısır’daki protesto ve isyanlar nasıl etkiledi? Çin’i üretim ya da tüketim boyutunda etkilemedi. Dünya devi Çin’i uluslar arası ilişkiler yönünde etkiledi. Çin’ den Mısır’a sansür geldi. Çin internetteki mikro blog aramalarında mısır kelimesi ile arama yapılmasını engelledi. Çin’i bu sansürünün mısırda siyasi reformlar için yapılan protesto çağrılarını Çin’deki muhalefete örnek olmasından endişe edildiği için getirildiği tahmin ediliyor.

Son olarak internetin devrimdeki önemini de anlıyoruz. Çünkü Mısır’da önde gelen muhalif gençlik örgütü sosyal paylaşım siteleriyle duyurular yaparak birlik olma ve eylem yapma mesajı veriyor. Eskiden devrim yapılırken silahlar, panzerler kullanılırdı şimdi ise facebook, twitter gibi internet siteleri yani sosyal medya kullanılıyor. Devrimin aletleri değişti. Artık dünya global olduğu için bir internetteki hareketiniz bir duyurunuz dünyanın her yerinden öğreniliyor. Ve de bu yol çok etkin…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder